Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Verlauf Ausblenden
Velaufsdetails
Verlauf Löschen
Verlauf :
anchor stroke
schuss {m} vor den bug [übertragen]
break (in)
Verlauf
Sätze
Bedeutungen von dem Begriff
"break (in)"
im Türkisch Englisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
Phrasals
1
Phrasals
break (in)
v.
aniden belirmek
2
Phrasals
break (in)
v.
aniden gelmek
Bedeutungen, die der Begriff
"break (in)"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 105 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
break in
v.
alıştırmak
The horse had to be
broken in
before it could be ridden.
Ata binmeden önce atın
alıştırılması
gerekiyordu.
More Sentences
2
General
break out in
v.
dökmek
When Tom was accused of the murder, he
broke out in
a cold sweat.
Tom cinayetle suçlandığında soğuk terler
döktü.
More Sentences
3
General
break in
v.
zorla girmek
We didn't
break in.
Zorla girmedik.
More Sentences
4
General
break in
v.
terbiye etmek
The horse had to be
broken in
before it could be ridden.
At, binilmeden önce
terbiye edilmek
zorunda kaldı.
More Sentences
5
General
break in
v.
sözünü kesmek
John
broke in
as Alice was speaking.
Alice konuşuyorken, John
sözünü kesti.
More Sentences
Phrasals
6
Phrasals
break in
v.
kırmak
Tom got his nose
broken in
a fight.
Tom bir kavgada burnunu
kırdı.
More Sentences
7
Phrasals
break in on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) bölmek
He
broke in on
our conversation.
Konuşmamızı
böldü.
More Sentences
Idioms
8
Idioms
break in
v.
zorla girmek
Somebody
broke in
here last night.
Dün gece biri
zorla girmiş.
More Sentences
General
9
General
break-in
n.
zorla girme
10
General
break-in
n.
meskene tecavüz
11
General
break-in
n.
ilk kullanım
12
General
break-in
n.
ilk deneyim
13
General
break in on
v.
atılmak
14
General
break in
v.
hırsızlık amacıyla bir yere girmek
15
General
break in on somebody's conversation
v.
lafını kesmek
16
General
break in
v.
çökertmek
17
General
break in
v.
araya girmek
18
General
break in
v.
lafa karışmak
19
General
break out in
v.
ile kaplanmak
20
General
break in
v.
yarıda kesmek
21
General
break rudely in a conversation
v.
hariçten gazel okumak
22
General
break in
v.
evcilleştirmek
23
General
break in two
v.
ikiye bölmek (ekmeği vb)
24
General
break in half
v.
ikiye bölmek (ekmeği vb)
25
General
break every bone in somebody's body
v.
birinin bütün kemiklerini kırmak
26
General
break down in tears
v.
gözünden yaşlar boşalmak
27
General
take a break in the relationship
v.
ilişkiye ara vermek
28
General
break one’s arm in three places
v.
kolunu üç yerinden kırmak
29
General
break one’s arm in three places
v.
kolunu üç yerden kırmak
30
General
break in on a conversation
v.
bir sohbeti bölmek
Phrasals
31
Phrasals
break in
v.
eğitmek
32
Phrasals
break in
v.
bir işe girişmek
33
Phrasals
break in
v.
(yeni ürünü) bir süre kullanarak sertliğini gidermek
34
Phrasals
break in
v.
metinde verilen alana (resim) yerleştirmek
35
Phrasals
break in
v.
araya girmek
36
Phrasals
break in
v.
birinin konuşmasını bölmek
37
Phrasals
break out in
v.
birdenbire kaplamak
38
Phrasals
break out in
v.
birdenbire ortaya çıkmak
39
Phrasals
break in
v.
burnunu sokmak
40
Phrasals
break in
v.
kaş yapayım derken göz çıkarmak
41
Phrasals
break in
v.
lafı kesmek
42
Phrasals
break in
v.
maydanoz olmak
43
Phrasals
break in
v.
lafa karışmak
44
Phrasals
break in
v.
salça olmak
45
Phrasals
break in
v.
sözü kesmek
46
Phrasals
break in
v.
yıkmak
47
Phrasals
break something in
v.
bir şeyi kırmak
48
Phrasals
break something in
v.
bir şeyi parçalamak
49
Phrasals
break something in
v.
bir şeyi yıkmak
50
Phrasals
break something in
v.
bir şeyi alıştırmak
51
Phrasals
break something in
v.
bir şeye alışmak
52
Phrasals
break something in
v.
bir şeyi yumuşatmak
53
Phrasals
break in (to something or some place)
v.
(bir şeye/yere) zorla girmek
54
Phrasals
break in (to something or some place)
v.
(bir şeye/yere) izinsiz girmek
55
Phrasals
break in (to something or some place)
v.
(bir şeye/yere) hırsızlık/suç işlemek amacıyla girmek
56
Phrasals
break in (to something or some place)
v.
(bir şeye/yere) yasa dışı bir şekilde girmek
57
Phrasals
break in on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) yarıda kesmek
58
Phrasals
break in on (someone or something)
v.
(birilerinin/bir şeyin) arasına dalmak/girmek
59
Phrasals
break in on
v.
ihlal etmek
60
Phrasals
break in on
v.
yarıda kesmek
61
Phrasals
break in on
v.
zorla girmek
62
Phrasals
break in on
v.
istemeden rahatsızlık vermek
63
Phrasals
break in on
v.
ihlal etmek
64
Phrasals
break in
v.
içeri sızmak
65
Phrasals
break in
v.
yeni bir işte deneyim kazanmak
66
Phrasals
break in
v.
zamanla beceri kazanmak
Colloquial
67
Colloquial
break-in
n.
zorla girme
68
Colloquial
break-in
n.
izinsiz girme
69
Colloquial
break-in
n.
hırsızlık amacıyla girme
Idioms
70
Idioms
break in tears
v.
ağlamaya başlamak
71
Idioms
break out in tears
v.
ağlamaya başlamak
72
Idioms
break someone in
v.
birini bir iş için yetiştirmek
73
Idioms
break someone in
v.
birini bir şeye alıştırmak
74
Idioms
break in
v.
haneye tecavüz etmek
75
Idioms
break out in tears
v.
gözyaşlarına boğulmak
76
Idioms
break in tears
v.
gözyaşlarına boğulmak
77
Idioms
break out in a rash
v.
isilik olmak
78
Idioms
break out in a cold sweat on
v.
korkudan ürpermek
79
Idioms
make a break in
v.
mola vermek
80
Idioms
break in
v.
kapıyı kırarak girmek
81
Idioms
break out in a cold sweat
v.
soğuk ter dökmek
82
Idioms
break out in a cold sweat
v.
soğuk terler dökmek
83
Idioms
break out in a rash
v.
sivilce çıkarmak
84
Idioms
break in
v.
zorla yol açmak
85
Idioms
make a break in
v.
(bir şeyi yapmaya) ara vermek
86
Idioms
break out in tears
v.
birden ağlamaya başlamak
Speaking
87
Speaking
break the bread in half
expr.
ekmeği ikiye böl
Law
88
Law
break-in
n.
haneye tecavüz
Industry
89
Industry
break-in
n.
(iş yerinde) deneme süresi
Technical
90
Technical
break in
n.
alıştırma
91
Technical
break-in point
n.
kavuşma noktası
92
Technical
break the glass in case of emergency
expr.
acil durumda camı kırınız
93
Technical
break the glass in case of emergency
expr.
acil durumlarda camı kırınız
Telecom
94
Telecom
break-in point
n.
kavuşma noktası
Radio
95
Radio
break-in
adj.
verici alıcısına ait
96
Radio
break-in
adj.
verici alıcısıyla ilgili
Construction
97
Construction
break-in
n.
içinden başka eleman geçmesi için tuğlada açılan delik
Automotive
98
Automotive
break-in
n.
alıştırma
99
Automotive
break in
n.
rodaj
100
Automotive
break in oil
n.
rodaj yağı
101
Automotive
break-in
n.
rodaj
102
Automotive
break-in
n.
yeni üretilmiş araba deneme süresi
103
Automotive
break-in period
n.
yeni üretilmiş araba deneme süresi
Medical
104
Medical
break out in hives
v.
kurdeşen çıkarmak
Agriculture
105
Agriculture
break in [australia/new zealand]
v.
(yeni araziyi) ekip biçmeye başlamak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of break (in)
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy